Ben René Tardi : Stalag IIB Kampında Savaş Esiri - Çizgi Roman İnceleme
Babası da Birinci Dünya Savaşında görev almış olan Rene, 24 yaşındayken 22 Mayıs 1940 yılında Somme bölgesindeki Mons-en Chaussee’de esir düşüyor. 5 yıl boyunca, savaşın sonuna kadar bu esareti devam ediyor. Tardi, babasından o tutsak kaldığı zaman dilimini 1980 yılında, en ince ayrıntısına kadar anlatmasını istemiş. Rene de küçük okul defterlerine sayfalarca o dönemin tanıklıklarını yazıyor. Ve o ölümle burun buruna geçen yıllar çizgi roman olarak görselleştiriliyor. Tardi’yi bu grafik-romanda sık sık görürüz ve babasına bir takım sorular sorar. İlk ciltte bir çok şeyden habersiz olan küçük Tardi ( kısa pantolonlu çocuk olarak tasvir etmiştir kendisini) ikinci ciltte babasına devam eden savaşla alakalı bilgiler verecektir ( babası esir kampında olduğu için tarihsel gelişmelerin farkında değildir). Renklendirmeler Tardi’nin kızı Rachel’e ait. Oğlu o dönemi anlatan belgeselleri izleyerek, karısı ise kendi babasının tanıklıklarını Rene ile eşleştirerek bu grafik-romana katkı sağlamışlar. Bu eser titiz bir işçilik ürünü olduğunu her sayfasında belli ediyor.
İlk cilt yıkıntılar arasındaki şehirlerde, patlamış tankların yanında, ölen insan ve hayvanların etrafında gezinen Tardi’nin babası Rene’ye isyanıyla açılıyor. Bu arada siyah-beyaz bir grafik-roman olmasına rağmen çok az yerde renk kullanılmış. ( İlk cildin girişinde gök kırmızı olarak lanse edilmiş, ikinci ciltte de Fransız bayrağı ve Alman bayrağı renkli olarak çizilmiş) Ara ara bu ufak oğlanın devreye girmesi dahice bir stil olmuş. Rene’nin Renault D.T 17 Zırhlısı ile savaş meydanındaki yolculuğu Fury filmindeki sekanslar tadında ama bu grafik-romanı bol çatışma ve savaş görselleri bekleyenler hiç edinmesin. Çünkü bu hikaye Rene’nin esir kampında hayatta kalma hikayesi. Esir olarak Stalaglara getirildikten sonraki bölümler savaşa sövülecek detaylarla dolu. Bu adamın hayatta kalmak için yaptıklarını hayranlıkla okuyacaksınız. İkinci cilt ise baştan aşağı bir yolculuk hikayesini anlatıyor. Esir kampından Fransa’ya kadar süren uzun bir yolculuk. Açıkçası kendini yer yer tekrar eden bu uzun mu uzun yürüyüş bölümleri benim sıkılmama sebep oldu ama gerçek bir hikaye olması ve onca yolu Rene’nin ayaklarında derman kalmayarak aç bitap halde kat etmesi tölarans göstermem için yeterde artardı. Sayfalar ilerledikçe askerlerin hayatta kalma azmi sayfalardan taşıyordu. En etkilendiğim ise yemek kıtlığı içerisinde yiyecek ne bulurlarsa yemeleri, olur olmaz şeyleri sigara niyetine içmeleriydi. Fransızların içtima sıralarında Almanları çıldırtma taktikleri de görülmeye değer.
Çok fazla Almanca terim göreceksiniz ama her birinin anlamı Dipnotta verilmiş. Okurken her seferinde bana çok uzak bir zaman diliminde kalmış, sanki farklı bir galakside yaşanmış gibi gelen bu hadiselere şaşırmadan edemiyorum. Nazi iktidarının ülkece bu katliama sebebiyet vermesi genel bir akıl tutulması olarak açıklanabilir. Rene’nin motivasyonu ve çevresindekilerle ilişkileri samimi bir dille ve ustaca çizimlerle aktarılmış. Dört başı mamur, en ince detayına kadar düşünülmüş , savaşın alçakça yanlarını teşhir eden bir eser bu. Yapı Kredi Yayınlarından çıkan iki ciltlik Ben Rene Tardi Stalag IIB Kampında Savaş Esiri grafik romanını mutlaka edinip deneyimleyiniz.
(Rene'nin bindiği zırhlı)
Stalag IIB Kampında Savaş Esiri Hakkında harika bir inceleme hazırlamışsınız ellerinize saglık başarılar dilerim
YanıtlaSil